Powered By Blogger

26 Ağustos 2015 Çarşamba

astroloji üzerine



Dün bir tv kanalında astroloji ile ilgili program izledim.  astrolojinin bilimle olan bağlantısından, hayatımızın her alanında astrolojiye olan bağımlılıktan bahsediyordu.


2 yıl astroloji eğitimi aldım ve hala almaya devam ediyorum, okuyorum.. sizlere öğrendiklerimden ve kendi bakış açımla astroloji konusunda haddimi aşmadan bilgi verip paylaşımlarda bulunmak istiyorum. çünkü sorumluluk  hissettim. aydınlatma gereği duydum.


astroloji benim için meraktı.. nasıl merak , şöyle anlatayım. küçüklüğümde (ilkokul ortaokul zamanlarımda) merak ederdim, burç tarihleri nasıl belirleniyor, bizler nasıl burçlara göre hareket ediyoruz. neye göre kime göre belirleniyor diye düşünürdüm. yükselen burç vb. merak saldım. hobi olarak.


ve yıl 2011-2012 astroloji eğitimine başladım. ve başlamamla birlikte ; olayın sadece burç olmadığını bizi etkileyen bir sürü kriter olduğunu farkettim. bir ara öyle bir noktaya geldim ki ; yaşadığım bazı durumların nedenlerini orada görür oldum. size garip gelebilir ancak şu düşünce geçti aklımdan" öyle bir düzen yaratmışsın ki ya Rabbim, öyle güzel işletiyorsun ki; her şey sana tabi.. nasıl olur diye bakarken , her şey net olarak gözüküyor. hamd olsun sana şükürler olsun sana" dedim içimden
ve daha çok anladım ki; O'na karşı boynum kıldan ince...


doğum haritası bizlerin parmak izi gibidir. ve olay sadece burç meselesi değildir. işte başak burcuyum beni neler bekliyor , teraziyim ama hiç teraziye benzemiyorum. her terazi terazi değildir. ve başak burcunu etkileyen bir olay diğer başak burcunu farklı şekilde etkiler. açıların durumu , gündüz ya da gece haritası oluşu vb. o kadar çok etken var ki..


olayın içine girince burçlara farklı gözle bakmaya başladım.  ve hani derler ya; bi haritama bakıver, beni neler bekliyor, beni anlat .. öyle basit değil olay. fal olarak bakılması da ayrıca bilgisizce bir durum.


şunu belirtmek istiyorum. astroloji öngörüm sistemidir. sembolleri okuma , yorumlama sanatıdır. herkes için durumlar farklılaşır. gezegenlerin üzerimizde etkisi konusunda yıllara yaygın olarak yapılan öngörümler araştırmalar , incelemeler var ve böyle belirlenmiştir. piyasada bir sürü kitap var okuyabilirsiniz tabi internettede araştırabilirsin.


bilim değildir, fal kesinlikle değildir. astroloji bize yöne veren , bizi anlatan yol haritasıdır. artılarımızı ve eksilerimizi bize gösterir. nerede fevri olduğumuzu nerede atak olduğumuzu anlatan bir sanattır. inanmak ya da inanmamak size bağlı.


bağımlı olmak iste tamamiyle yanlış. hayatta özgür irademizle varız. elimize verilenler sadece araç.. araçları amaç haline getirdiğinizde siz kendi varlığınızı unutmuş olursunuz.


Astrolojide ,doğum haritası da bir araçtır. dediğim gibi sadece bir harita. evimi ne zaman satabilirim, ekonomik durumum ne zaman düzelir vb gibi sorular bana pek mantıklı gelmiyor. çünkü kesin diye bir şey yok. kesin denilirse şirke düşülmüş haddi aşmış oluruz ki bu çok yanlış. sadece olabilme ihtimalleri üzerinde durulur. yol gösterilir. kişi buna ister bağlı kalır ister kalmaz. A noktasından B noktasına gidene kadar özgür iradede değişen bir çok şey olabilir ve bunlar sadece kişiye bağlıdır. haritaya değil. tabi öyle durumlar oluyor ki, hayat size öğretmek istediklerini öyle güzel öğretiyor ki , bunlarda gözüküyor haritada.


2016 yılında evlilik gözüküyor diyelim. kişi evet 2016 da evleniyorum diye algılayabilir ya da aman canım daha kimse yok ne alaka diyebilir. bütün gün evde oturan birine evlilik gözüküyor dersiniz , bulamaz(çünkü evde oturuyordur) evlenemez ya da pat diye biri çıkar evlenir. yani başta dediğim gibi öngörüm sistemidir astroloji..  kişinin özgür iradesine bağlıdır her şey de olduğu gibi.


yarın yağmur yağabilir dendiğinde nasıl şemsiyenizi alıp çıkıyorsanız, astrolojide öyle.. bilgiyi alın öğrenin ama kendi özgür iradenizle hareket edin.


astroloji basit olduğu kadar karmaşıktır. size tavsiyem Astrolojiye bir harita olarak bakın.
harita yorumluyor muyum sorunuza şu şekilde cevap vereyim. çok nadir. nedeni şu; kişiler üste belirttiğim sorularla geliyorlar fal olarak görüyorlar ve bende aynı gözle bakmadığım için maalesef yardımcı olamıyorum. ve birde yüz yüze olması gerekiyor yorumun.


sürçü lisan ettiysem affola..


sevgilerimle.


belki ilginizi çeker  okumak isterseniz :http://www.hurriyet.com.tr/astroloji/20319614.asp

13 Ağustos 2015 Perşembe

kaynak tek..

merhaba herkese, farkettim ki uzun süredir yazmamış bu bloga..
elektrikler kesik .. mum ışığı altında olmasa da ışıklı radyom eşliğinde, sessizlikle birlikte yüreğimden geçenleri, dökülenleri paylaşacağım sizlerle..

bugün servisle işe giderken , güncel olaylarında etkisiyle şunları düşündüm.. kendim bildim bileli artık ilkokul mu dersiniz ortaokul mu, lise mi bilmiyorum.. bildiğim tek şey işte taaa ozamanlardan şimdi anlatacağım konuların bana çok saçma gelmesi..

inandığım hepimizin aynı yerden gelip ayı yere gideceği.. topraktan geldik toprağa gideceğiz.. aldığımız nefes aynı..peki fark ne ?? renkler mi , dil mi, ırk mı, cinsiyet mi, saç, göz rengimi ... bunları çıkarınca geriye ne kalıyor?? ruh ve nefes..hepimiz farklı bedenlere sahip nefesle varolan ruhlarız...

eh böyle olunca bana bu din kavgaları, sağ sol tartışmaları hep anlamsız gelmiştir. hala da gelir. üniversitede ilk tanıştım sağ sol kavramı ile .. duyunca ilk sorum "o ne ki"oldu.. sonrasında ne farkı var ikiside aynı ülke için çalışmıyor mu? ikiside ülke kalkınsın gelişsin diye çaba sarfetmiyor mu o zaman neden ayrım var diye düşünürdüm hala düşünürüm..
din olgusuna gelince.. onunlada üniversitede tanıştım.. sunni misin dediler.. "o ne ki" dedim.. "elhamdülillah müslümanım sunni ne demek" dedim.. alevilik , şiilik sünnilik.. bana göre hepsi bir.. hatta musevilik, yahudilik, katolikler , ortodokslar, hristiyanlar benim için hepsi bir. hepsinin inandığı yer aynı değil mi aynı... o zaman fark sadece isimler mi.. komik değil mi ?

ve zaten son din İslamiyet olduğuna göre; müslümanlığı kabul ediyorsak diğerlerini de kabul etmeliyiz.. çünkü hepsi bir basamak.. ve İslamiyet ve Müslümanlık hepsini içine alıyor.

ve ne diyor. sevgi , hoşgörü..önce herşeyi insan olarak görmek lazım.. insan.. insan.. kocaman bir CAN...eğer böyle düşünürsek kim kime zarar verebilir.. düşünsenize bir CAN ...ve sevgiyle baktığınızda O'nun sevgisiyle gördüğünüzde..

hadi kapatın gözlerinizi yüreğinize sevgiyi doldurun.. nefes aldıkça sevgi ile dolduğunuzu düşleyin, görün duyun..

ve bana göre cansız varlıklarında bir canı var.. bir enerjisi var.. onlara da iyi davranmak gerekiyor..
ve ben bir kulum.. O'nun kulu..ve sadece aracıyım yaptığım her şeyde..ve boynum kıldan ince O'nun yolunda...

hadi eyvallah...

kaynak tek.. bilgiler tek..geldiğimiz ve gideceğimiz yer aynı .. öyleyse....

sevgi ile kalın..